ANA SAYFA

SONUÇ

Bence, gerçek anlamda bir sosyalizmden bahsedilmek isteniyorsa, üç şeye daha gerek var.

 

1-Her evde internete bağlı bir bilgisayarın olması, ki insanlar istediği anda yasa çıkarılması için oyunu kullanabilsinler. ilkokul mezunu, kafası bi boka çalışmayan salak milletvekillerinin gerekli yasaları engellemesine ve gereksiz yasaları çıakrılmasına böylece engel olunacaktır. yasayı meclis değil, meclisten de üstün olan halkın kendisi çıkartacaktır. belki bir meclise bile gerek kalmaaycaktır. bu benim uzmanlık alanım olmadığı için kesin bir fikir belirtmekten kaçınıyorum. ancak devlete karşı falan değiliz, bir devlete her zaman gerek olacaktır ancak bu bir halk devleti olacaktır. 

 

2-her alanda yüksek otomasyonun ve robotlaşmanın sağlanması gerekmektedir. böylece, yüksek düzeyde üretim yapılabilecek, bol mal üretilecek, riskli işler işçiler tarafından yapılmamış olacak(kaynak, döküm v.s), adi işler ise yine insanlar tarafından yapılmayacak(çöp toplama, ve tuvalet temizliği gibi)

 

3-kapitalizmin gerçek yüzünün insanlar tarafından anlaşılması, ve sosyalizmi büyük kitlelerin istemesi. bu iki yolla gerçekleşecektir.

-ateizm yayılıp, önemli olanın öteki dünyanın değil de bu dünyanın olduğu düşüncesi. böylece insanlar, kendilerini ezilmekten kurtaracaklar, nasıl olsa cennette mükafatımızı alacağız düşüncesinden sıyrılacaklardır. bunun için benim ateizm sayfama bakabilirsiniz.

-kaynaklar tükenip yeni bir savaşın eşiğine gelindiğinde, insanlar artık isyan edecekler. kaynakların artık müsrifçe kullanılmamasını isteyecekler, ama bu kapitalizmin yapısına aykırıdır, dolayısıyla sosyalizmi isteyeceklerdir.

4-sosyalizme dünya çapında geçilmesi. SSCB deneyiminin de gösterdiği gibi sosyalizm ülke çapında başarılacak bir iş değildir. ancak belki, ABD gibi dünya ekonomisinin yarısına sahip bir ülke kendi başına bunu başarabilirl ama bundan da pek umutlu değilim. çünkü sosyalizmin özü gereği, sermaye ve mal fazlalığı olmayacağı için, dış ülkelere mal ihracı ve sermaye transferi olmaması gerekir. bu ise ABD'yi tam kalbinden vurur. 

ama benim hep savunduğum bir ilke vardır ki, ülkeler birleşsin. çünkü, her ülkenin bir diğerindeki doğal kaynaklara ihtiyacı vardır, ama sosyalizmin özü gereği ihracat ve ithalat yapılmamalıdır. ancak tüm ülkeler birleşirse, böyle bir şeye gerek kalmaycaktır. ithalat ve ihracat kelimeleri anlamlarını yitirecek, hatta sözlükten bile çıkarılabilecektir.

 

Son olarak kendini Atatürkçü sanan birtakım zavallı kişilere söyleyeceklerim var.

Öncelikle sizlere kısa bir atatürkçülük testi uygulamak istiyorum.

  1. atatürke verilen başkumandanlık rütbesinin anlamı nedir
  2. atatürkün devrimclik ilkesi ne demektir
  3. atatürkün gerçekleştiridiği devrimler nelerdir
  4. atatürkçü düşüncenin temeli, özü nedir

Eğer bu sorulara hiç duraksamadan yanıt verebiliyorsanız atatürkçü sayılabilirsiniz, ama bunları yanıtlamak yine de yeterli değildir, sadece sözde atatürkçülerle gerçek atatürkçüleri birbirinden ayırmak için kullandığım kısa bir testtir bu.

Şimdi gelelim atatürk'ün konumuzla ilgisine. Birçok insan diyecek ki, "eğer sosyalizm gerçekten iyi bir sistem oslaydı, atatürk bu sisteme geçerdi, komünizmi lanetlemezdi".

Cevap veriyorum;

1- "komünizmi, gördüğünüz yerde başını ezin" sözü atatürke atfettirlir. ancak, bu yazının yazılı olduğu kağıt, isviçredeki bir enstitüüye gönderilmiş ve yazının atatürke ait olmadığı anlaşılmıştır. dolayısıyla bunun komünizm düşmanı kişilerin, insanların"atatürk de komünizm düşmaıdır" şeklinde düşünmeleri için yapmış olduğu bir uydurma oldugu anlaşılıyor. burada benim aklıma şu geliyor, atatürk komünizme düşman değildi, ama türkiyeyi komünizme geçirmemesinin sebebi sanırım genç türkiyenin henüz komünizme hazır olmadığıdır. bildiğiniz gibi komünizm, sosyalimizn en ileri aşamasıdır, ve bir ulusun komünizme geçebilmesi için refah içinde yüzmesi gerekir.(zaten daha sonra değineceğim gibi sosyalizm veya komünizm ulus çapında değil de global seviyede kabullenilecek bir sistemdir)

2- hadi diyelim ki atatürk gerçekten komünizmi istemiyordu. şimdi size şunu söylüyorum. atatürk bir tabu değildir. atatürkün her dediği kanun kabul edilemez. o zamanın dünya görüşü bunu gerektiriyor olabilir. tıpkı muhammedin kuranı yazarken o zamanki ihtiyaçlara cevap veren kurallar koyması gibi. kuran günümüz dünyasına uyarlanamadığı gibi atatürkün bu görüşü de o zaman için doğrudur, şimdi için doğru olmayabilir. zaten ben sosyalizme şimdi geçilmesi taraftarı da değilim. bu konuya  yukarıda değinmiştim. bu iddiaları atanlar atatürkü tıpkı muhammed ve onun dini gibi tabulaştırmaya, söylediği sözlerin tartışmasız kabul edilmesi gerektiğine inandırmaya çalışan insanalrdır ki bu düşünce tarzı atatürkün yaşam felsefesine ve atatürkçülüğe aykırıdır. atatürkün ilkelerinden biri de devrimcilik değilmdir. eğer yenilikler gerekiyorsa bunlar yapılmalıdır. Atatürk'ü bir ilah, bir put, bir tabu haline getirmenize izin vermeyeceğiz, yoksa tıpkı bizler muhammedin foyasını ortaya çıkarıp onu "haklı"şekilde yeriyorsak, gelecek nesiller de atatrük'ü bu adamlar yüzünden "haksız" şekilde yereceklerdir. bu uyarıyı yapmayı kendime bir borç görüyorum. 

ANA SAYFA